Yağmur yağmur...

"Bu sabah yağmur var İstanbul'da.." şarkısı geldi aklıma. Sanmayın ki öyle durup dururken oldu: saatlerdir (sabah 7de uyandığım için en azından saat 7'den beri diyebilirim) yağmur yağıyor. Ama öyle böyle bir yağmur değil, basbayağı muson yağmurları geldi çattı. Dolu mübarek!!! Saatin 11:15 olduğunu göz önüne alırsak, 4 saattir kesintisiz yağmur var. Sonra televizyonlarda sel suları görürüz ya hep, valla olmaması zaten mucize böyle yağmurlarda. Galiba bu mucizenin altında yatan sebebi dün keşfettim küçük yürüyüşümüzde. Kaldırımların kenarlarında, her 10 metrede bir, 1 metre uzunluğunda, yarım metre genişliğine açıklıklar var. Sanırım 1 metre civarında da derinliği var. İlk önce yarım yapılmış kaldırım zannettim, sonra baktım tüm yolumuz boyunca var. Eğim ile suların onun  içine akmasını sağlıyorlar herhalde..

Güya bugün çıkcaktım dışarı tek başıma (eşimin ilk iş günü), öyle maceraya atılcaktım ama, şu an pencereden baktığımda karşı binayı dahi göremiyorum. Sis kaplamış her yeri.. Sisin dağıldığı tek yer cadde, orda da araçlar kitlenmiş ağır ağır ilerliyor..
Hımmm böylelikle alış veriş listeme, çok sağlam ve çok geniş bir şemsiye, su geçirmez ayakkabılar (getirdiğim en kapalı ayakkabılar Converse'lerim ile babetlerim :s), bir de şöyle balıkçı tarzı uzuuuun bir yağmurluk..

Odamızdaki camlar açılmıyor, açılsa size yağmuru videoya çekip gösterirdim.. felaket... neyse çıkarsam belki çekerim..