Bu ülkedeki çocuk bakıcılığından sizlere söz etmiştim. Henüz ergen bile sayılmayan ufacık kızlar (oldukça zayıf ve sinmiş olduklarından belki de yaşlarından bile daha da küçük görünüyorlar), bazen bir, bazen iki çocuğa bakmak zorunda kalıyor. Dışarı çıktıklarında bazı aileler bu kızlara hademe kıyafetlerine benzer üniformalar giydiriyorlar. Haa bir de sırt çantaları oluyor çoğunlukla, içinde baktıkları çocuğun eşyaları var (kıyafet, bez, oyuncak, vs). Yalnız bu bakıcılıkla alakalı şunu da söylemeliyim: burada kural yok. Yani çocuğa yapma etme denmiyor... Sadece nereye giderse peşinden koşuluyor ve de bir şeyler kırmasına ya da bir yerlerini kırmasına engel olunuyor.
Ama kral çocuk bu ülkede... Bu fotoğraf da bunu resmediyor. Çocuk koltukta, yanına kuru yere diz çökmüş bir kızcağız... Ev sahibimizin çocuğu ve çocuk yaştaki çocuk bakıcısı...
Bu konudan daha önce bahsetmişken bir kez daha vurgulamak zorunda hissettim çünkü geçenlerde ev sahibimizin eşi bana çocuk bakıcılarının gittiğini söyledi. Bir gün biri gitmiş, ikinci gün diğeri. Bu yüzden de çocuklarına kendisi göz kulak olmak zorundaymış. Sordum neden gittiler diye. Cevap basit: Ev sahibimizin çocukları çok aktif, hatta hiperaktif. Kız çocuğu bile yerinde durmayan hatta hınzırlıklara öncülük edenlerden. Haliyle sadece çocuğun peşinden koşmak bile başlı başına bir iş. Özellikle de çocuğa dur deme imkanınız yoksa.
Ve bu sadece bizim ev sahibinin çocuğunda geçerli bir durum değil. Burada tüm çocuklar fırlama... Haa elbette bizim Türk çocuklar da öyle, özellikle biraz geri kalmış veya orta halli ile alt tabaka insanlarınki öyle.. Onları küçümsediğimden değil, bu bir farkındalık. O çocuklar evler kirlenmesin diye sürekli dışarıda büyüyorlar. Akşam da hiç bir ilgi görmeden, babalarının işten dönmesiyle muma dönerler... Enerjilerini atmak da gün içine kalır. Çoğunlukla annelerinin dur sesine kulak asmazlar, tek saygı (ya korku mu demeliyim?) unsuru babaları...
İşte burda da anne babalar çocuklarla ilgilenmiyorlar, dur deme ihtiyaçları da yok çünkü bakıcı zaten çocuğa veya etrafa bir zarar gelmesini engeller diye düşünüyorlar. Çocuk bakıcısı ise çocuğa bir kral muamelesi yapmak zorundadır ve otorite kurmaz, istese de kuramaz... öyle bir şansı yok...
Dün Endonezya ile alakalı bir fransız forumunu okudum. Sadece benim gözüme çarptığını düşünmüştüm ama başkaları da fark etmiş. Hatta bir Fransız da "Kral çocuklar" tanımlamasını kullanmış... Geleceğin otoriteden yoksun çocukları; kral çocuklar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder